Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Husikan Mahallesi'nde açılması planlanan maden ocağı projesi, bölge halkının tepkisini çekti. Mahalle sakinleri, projenin doğaya zarar vereceğini ve yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirterek, protesto başlattı.
Mahalle halkından maden ocağına karşı direniş
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş. tarafından yapılması planlanan maden ocağı projesi, bölge halkının tepkisine neden oldu. Husikan Mahallesi’nde yaşayanlar, maden sahasının ormanlık alanı yok edeceğini ve yaklaşık 600 haneyi göç etmek zorunda bırakacağını belirtti. Mahalle sakinleri, projenin hayata geçmesi halinde en büyük geçim kaynakları olan hayvancılığın da olumsuz etkileneceğini ifade etti.
Çevreciler ve mahalle halkı, maden ocağının faaliyete geçmesi durumunda doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini savunarak, projeye karşı hukuki adımlar atacaklarını belirtti.
Çevreciler ve hukukçular süreci takip ediyor
Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, maden ocağının bölgedeki doğal yaşamı ve insanların yaşam hakkını tehdit ettiğini belirterek, “Bu proje, bölgedeki ekosistemi ciddi şekilde tahrip edecek ve halkı göçe zorlayacaktır" dedi.
Husikan Mahallesi sakinleri, güvenlik güçlerinin protestolara müdahale ettiğini ve bazı protestoculara yönelik baskıların arttığını öne sürdü. Mahallede yaşayan kadınlar ve çocuklar da süreçten olumsuz etkilendiklerini belirterek, yaşam alanlarını korumak için mücadele edeceklerini dile getirdi.
Maden ocağı 37 yıl boyunca faaliyette kalacak
Maden ocağında pomza taşı çıkarılacağı ve projenin toplamda 37 yıl süreceği belirtiliyor. Bölge halkı ve çevreciler, maden sahasının yaratacağı ekolojik tahribatın yanı sıra yerleşim yerlerine olan etkileri konusunda endişelerini dile getiriyor.
Diyarbakır Barosu ve çeşitli çevre örgütleri, yürütmenin durdurulması için hukuki süreç başlatmayı planlıyor. Proje hakkında halkın yeterince bilgilendirilmediğini belirten çevreciler, bölgedeki doğal dengenin korunması için hukuki ve toplumsal mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.