DİYARBAKIR- Dicle Nehri'nin yanı başında yükselen Kırklar Dağı, efsanelere ve mistik hikayelere konu olmasıyla bilinir. Dicle Nehri'nin kıyısında yükselen Kırklar Dağı, geçmişten günümüze efsanelere konu olan bir mekandır. Rivayetlere göre, dağdaki mağaralara sığınan kırk evliya, günümüzde bile insanlar arasında dolaşıp Perşembe akşamları mağaraya ibadet etmek üzere toplanır ve sabaha kadar dua ederler. Diyarbakırlılar ve turistler, bu kutsal mekanı ziyaret ederek dualar eder, dilekler diler ve adaklar sunarlar. Kırklar Dağı, hem Diyarbakırlılar hem de turistler tarafından yoğun ilgi gören bir destinasyondur, çünkü bu efsanevi dağ Türküler ve efsanelere ilham kaynağı olmuştur. Diyarbakır'ın güneybatısında, Dicle Nehri'nin kenarında yükselen Kırklar Dağı, yöredeki birçok efsaneye ve hikayeye konu olmuş kutsal bir ziyaret yerine ev sahipliği yapmaktadır. Rivayetlere göre, Kırklar Ziyareti olarak bilinen bu yer, hem Hristiyan hem de Müslüman topluluklar tarafından kutsal kabul edilir ve birçok ziyaretçi, burada dualar eder, dilekler diler ve adaklar sunar. Süryani bir aile, çocukları olmadığı için Kırklar'a gelip dua etmiş ve bir kız çocukları olmuş. Suzi adını verdikleri kızları, her doğum gününde en sevdiği elbiselerle giydirilip Kırklar'a götürülür, dualar edilir ve adaklar sunulur. Suzi, genç bir kız olarak büyürken, etrafındaki gençlerden biri olan Adil'e âşık olur. Ancak, bu aşk onları kaderin cilvesiyle trajik bir sona sürükler. Bir gün Kırklar'a yaptıkları ziyaret sırasında, Suzi ve Adil nehre düşer ve Suzi, boğularak hayatını kaybeder. Bu acı olayın ardından Adil, deliye döner ve yıllarca aşkını ve acısını türkülerle dile getirir. Suzi'nin ölümünden sonra Kırklar Dağı ve Kırklar Ziyareti, bu iki sevgilinin hüzünlü hikayesine tanıklık eder.