Diyarbakır kendine has özellikleri ve mimari yapısı ile müstakil evlerden oluşuyor. Bu evler kentin geçmişten gelen ve günümüze değin süren tarihi hafızları olarak günümüzde çok kısıtlı sayıda olsa dahi halen varlığını korumaya devam ediyor. Ne yazık ki bu söylem bütün Diyarbakır evleri için geçerli olmuyor. Zira insan ve yaşamın etkileri bazı Diyarbakır evleri için hüsran sonuçların oluşmasına zemin hazırladı.
Diyarbakır’ın merkez ilçelerinden olan tarihi Sur ilçesinde bu acı verici söylemin somut örneği bulunuyor. Dört ayaklı minare cami yakınlarında bulunan bir Diyarbakır evi bunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Şuan için tarihi ve geleneksel bütün işlevini çöp ve harabe görüntüsünün ardına saklanan Diyarbakır evi eski ihtişamlı günlerine dönmek için kurtarılmayı bekliyor.
Bilindiği üzere, kimi yapılar belirli bir dönemin özelliklerini taşıdığı için ve belirli bir süre zarfından dolayı tarihi eser niteliği taşır. Bu açıdan Diyarbakır evleri de bu tanıma uygun yapılar olarak biliniyor. Şu an için harabe görüntüsüyle iç acıtan Diyarbakır evinin girişinde bulunan ahşap el işçiliği emeğinden geçen kapı, evinden bazalt taştan yapılan duvarları, demir korkulukları her ne kadar da tarih koksa bile günün görüntüsü ile Diyarbakır’a yakışmayacak biçimde duruyor.