DİYARBAKIR - Diyarbakır'dan yola çıkan biçerdöver operatörleri ve beraberlerindeki işçiler, her yıl temmuz ayında Muş Ovası'na gelerek buğday hasadına başlıyor. Memleketlerinden uzakta, tarlaların yanında kurdukları konteynerlerde kalan operatörler, geniş tarım arazilerinde buğday hasadını gerçekleştiriyor.
Günün ilk ışıklarıyla birlikte buğday hasadına başlayan ve kavurucu sıcaklarda çalışan operatörler, akşamları ise araçlarının bakımını yapıyor. Hasadı yapılan tarlalardan çıkan samanı balyalayarak birçok kentteki besicilere satan operatörler, bu gelirle geçimlerini sağlıyor.
"4 Aylık Bir İş Sezonumuz Var"
Operatörlerden Abdullah Bayram, Diyarbakır'dan 21 biçerdöver ve 120 kişilik bir grupla Muş'a geldiklerini belirtti. Muş'ta 29 bin dekar alanda hasat yapacaklarını ifade eden Bayram, şunları söyledi:
"Sabah erkenden mesaiye başlıyoruz. Paydos ettikten sonra konteynerlere geçiyoruz. Makinelerimizin bakımını yaptıktan sonra yemeğimizi yiyip uyuyoruz. Burada işimiz bittikten sonra başka illere gidiyoruz. Yaklaşık 4 aylık bir iş sezonumuz var. Ondan sonra sezonu kapatıyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden Muş Ovası'na gelen yaklaşık 200'den fazla biçerdöver operatörü hasat yapıyor."
"10 Yıldır Muş Ovası'na Gelip Hasat Yapıyoruz"
Hasat döneminin başlamasıyla 3 çocuğu ve 2 yeğeniyle Muş'a gelen 55 yaşındaki operatör Nurettin Sevim, para almadan saman karşılığında buğday hasadı yaptıklarını belirtti. Muş Ovası'nda bazen günde 13 saatten fazla mesai yaptıklarını söyleyen Sevim, şu ifadeleri kullandı:
"Yaklaşık 10 yıldır Muş Ovası'na gelip hasat yapıyoruz. Burada saman karşılığında çalışıyoruz. Elde ettiğimiz samanı presleyip Kars, Ağrı ve Erzurum'a gönderiyoruz. 21 biçerdöver, 10 makine ve 120 kişiyle çalışıyoruz. Günde 5 kamyon saman yüklüyoruz, bu yaklaşık 60 tona denk geliyor. 7 kişi bir konteynerde kalıyoruz. 4 ay boyunca tüm yaşamımız konteynerde geçiyor. Sezona Diyarbakır ve Batman'da başladık, sonra buraya geldik. Hasat dönemini zorluklarla geçiriyoruz."
Buğday hasadı için Diyarbakır'dan Muş Ovası'na gelen operatörler ve işçiler, zorlu koşullara rağmen çalışmaya devam ederek, geçimlerini sağlıyor ve bölgedeki tarımsal faaliyetlere katkıda bulunuyorlar.