Meryem Ana Kilisesi tıptı Zülküf Peygamber Makamı gibi ilçemizin sembollerindendir. Makam dağının doğusunda yer alan Meryem Ana Kilisesi tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Meryem Ana Kilisesinden dolayı makam dağına Meryem Ana Dağı da denmiştir. Ermeni rahiplerin anlattığına göre eskiden dağın yamacında bir manastır bulunmaktaydı. Meryem Ana Kilisesi de ibadethaneleri, eğitim kısımları, misafirhaneleri, yemekhaneleri, fırınları ve ahırları bulunan bu manastırın bir parçasıymış.
Fotoğraf yazılanları kanıtlar nitelikte. İyi bir mimariye sahip bu yapının duvarları çinilerle süslüymüş. Manastırın ayrıca mahzeni, kar deposu, ve sarnıçı bulunmaktaymış. Yine Ermeni Rahip Ğugas İnciciyan’ın çevrilen kitabında Manastırın 1663’te yapılmaya başlandığı, kilisenin ise daha önceden var olduğu belirtilmektedir.
Günümüzde ise insanların tarih bilincinin olmayışı, karşı dine inananlara saygının olmayışı, acaba altın veya diğer değerli madenleri bulabilir miyim? düşüncesi ile hareket eden insanların yaptığı kazılar, kırıp-döktüğü duvarların karşısında insanların ilgisizliği ve tamir edilmeme gibi durumlardan dolayı Kilisenin yerini taş yığınları almıştır. 1960 yıllarına kadar gerek ilçede yaşayan gerekse ilçeye ziyaret amaçlı olarak gelen kişilerin akşamları mumlar eşliğinde ibadet ettiği, sabahladığı, yüzlerce yıl dimdik ayakta kalabilen bu yapı yaklaşık 50 yıl içinde yok olmuştur.
Eskiden kilisenin bulunduğu dağın yamacında şarap üretimi için üzüm bağları varmış, şarap üretiminin yasak olduğu zamanlarda Diyarbakır’ın şarap ihtiyacı da ilçemizden karşılanırmış.
Meryem Ana Kilisesi Harabeleri, İlçemize gelenlerin ne olursa olsun ziyaret ettiği, görülmesi gereken yerlerden biridir. Siz de ilçemize geldiğinizde zamanında yüzlerce kişinin ibadet etmesini sağlayan bu yapıyı ziyaret etmeden gitmeyin.
Kaynak : Erganistan