DİYARBAKIR- Gazi Caddesi, eski Diyarbakır’ın ticaret merkezlerinden biriydi ve Ramazan ayında ayrı bir canlılık kazanırdı. Bu cadde, Ramazan alışverişi için önemli bir merkezdi. İnsanlar, iftar ve sahur için gerekli olan malzemeleri satın almak için Gazi Caddesi’nde yoğun bir alışveriş trafiği oluştururlardı. Renkli kumaşlar, taze meyve ve sebzeler, yöresel tatlarla dolu tezgâhlar, caddeyi adeta bir festival alanına dönüştürürdü. Diyarbakırlılar, bu alışverişlerini komşuları ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşır, Ramazan’ın dayanışma ve paylaşma ruhunu en güzel şekilde yaşarlardı.
Ulu Camii, Diyarbakır’ın o dönemde de en önemli ibadet merkezlerinden biriydi ve Ramazan ayı boyunca ayrı bir önem kazanırdı. Ulu Camii önünde toplu iftarlar yapılır sonrasında teravih namazı kılınırdı. Daha sonra cami avlusunda bir araya gelen insanlar, birlikte dualar eder ve manevi sohbetlerde bulunurlardı. Cami çevresinde kurulan çay ve tatlı satıcıları, insanların bir araya gelip bu özel anları paylaşmasını kolaylaştırırdı. Cami içindeki ibadetler de, Ramazan ayının manevi atmosferini en güzel şekilde yaşatırdı.
On Gözlü Köprü ise Ramazan ayında ayrı bir önem kazanırdı. Köprü üzerinde insanlar, iftar sonrası serin akşam esintisiyle birlikte çay, kahve içer ve manzaranın tadını çıkarırlardı. Bu anlar, güzel manzara eşliğinde geçen sohbetlerle dolu olur ve Ramazan akşamlarının en keyifli anlarından biri haline gelirdi.
Eski Diyarbakır’da Ramazan ayı, Gazi Caddesi’nde yapılan alışverişlerden, Ulu Camii’deki ibadetlere ve On Gözlü Köprü’deki keyifli anlara kadar çeşitli geleneklerle doluydu.