Diyarbakır'ın tarihi simgesini birlikte tanıyalım!

 Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır'ın tarihî dokusunu yansıtan önemli bir yapıdır. Han, 1572 ve 1575 yılları arasında Vezirzade Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu tarihler arasında inşa edilen han, Osmanlı döneminin izlerini taşımaktadır. Batı cephesi, hanın en dikkat çeken özelliklerinden biridir.

Kare bir çerçeve içerisinde yer alan kufi yazılı batı kapısı, içeriye dönük bir eyvan görünümü vermektedir. Kapıdan geçildikten sonra beşik tonozlu bir kısma ve ardından avluya ulaşılır. Avlunun ortasında altı sütunlu, süslemesiz bir şadırvan bulunmaktadır. Avludaki alt kat odaları sivri kemerlerle açılmıştır. Revaklar beşik tonozlarla örtülmüştür. İkinci katta ise altı beşik tonozlu dükkânların ikinci katından taşan iki süslü pencereyle dışarıya açılan bir orta kısım bulunmaktadır.

Hanın dış cephesinde kullanılan iki renkli taş sıraları, yapının uzun görünmesini sağlar. İkinci katta revakların üzerindeki sütunlar birbiri üzerine otururken, avluya doğru taşan taş konsollar ikinci katta dikkat çekmektedir. Restorasyon sürecinde, özenle hazırlanan Horasan Harcı kullanılmıştır. Bu harç, yapının orijinal dokusuna uygunluğu ve sağlamlığıyla bilinir. Bazı bölümler ise silme denilen bir zımparalama işlemine tabi tutulmuştur.

Günümüzde Hasan Paşa Hanı, çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Han içerisinde telkari işi süs eşyasından antikaya kadar çeşitli ürünler satan dükkânlar, lokanta ve kafeler ile bir kitabevi bulunmaktadır. Bu sayede han, Diyarbakır'ın tarihi ve turistik yapıları arasında önemli bir yere sahiptir. Hasan Paşa Hanı, sadece mimari açıdan değil, tarihi ve kültürel açıdan da önemli bir yapı olarak günümüze ulaşmıştır.

Diyarbakır'da, özellikle Hasan Paşa Hanı'nda, enfes ve çeşit çeşit Diyarbakır kahvaltısının tadını çıkarmak için tercih edilen bir mekandır.