Stanford Üniversitesi araştırmacılarının SCOPUS indeks veri tabanına göre toplam atıf sayısı, patent sayısı, h-indeks, hm-indeks, makale sayısı ve nitelikli yayın sayısı gibi uluslararası kriterler kullanarak hazırladığı "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi" için 22 bilimsel alan ve 174 alt alanda çalışma gerçekleştirdi.

Türkiye genelinde 1518 araştırmacı "son yıllık" listeye, 1172 araştırmacı ise "kariyer boyu" listesine girmeyi başardı.

Dicle Üniversitesinden de 11 akademisyen listede yer aldı.

O listede yer alan akademisyenlerden biri de Mardin'in Derik ilçesinin Adakent köyüne bağlı Köycük mezrasında doğan ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Prof. Dr. Abdurrahman Önen oldu.

Üniversiteden mezun olduktan sonra çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi alanında ihtisas eğitimleri alan, bugüne kadar 4 kitap ve 150'nin üzerinde makale yazan Önen, bir mezrada başlayıp dünya listesine uzanan başarı hikayesini anlattı.

"Üniversite sınavında Türkiye 78'incisi oldum"

Önen, Köycük mezrasında 1967 yılında doğduğunu, 5 yıl boyunca mezraya yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Adakent köyündeki tek derslikli okula yürüyerek gittiğini söyledi.

İlkokul eğitiminin ardından Diyarbakır'a geldiğini, ortaokul ve lise eğitimini burada tamamladığını belirten Önen, eğitim hayatı boyunca yaz tatillerinde dahi bir sonraki yılın derslerine hazırlandığını ifade etti.

Önen, şunları söyledi:

"Böylece üniversite sınavında Türkiye 78'incisi oldum. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini 1991'de tamamladım. Daha sonra Diyarbakır'da çocuk cerrahisi ihtisasına başladım. Önce Türkiye çocuk cerrahisi ihtisası aldım. Daha sonra ise Avrupa çocuk cerrahisi belgesi aldım. Türkiye çocuk ürolojisi üst ihtisas eğitimini aldıktan sonra 1999 ve 2000 yıllarında Amerika'da Ohio eyaletinin Columbus kentinde çocuk ürolojisi alanında üst ihtisas eğitimi aldım. Oradan döndükten sonra Avrupa çocuk ürolojisi belgesi aldım. O zamandan beri ülkemizde çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanı olarak çalışmaktayım."

Önen, eğitim hayatı boyunca hep disiplinli yaşayıp disiplinli çalıştığını, ortaokul ve lise yıllarından itibaren de aralarında TÜBİTAK'ın da bulunduğu çeşitli kurum ve kuruluşlardan pek çok ödül aldığını belirtti.

"Bu, yıllara yayılan emeklerimizin karşılığı"

Meslek hayatında pek çok ülkede ve şehirde alanıyla ilgili 250'yi aşkın eğitim aldığını anlatan Önen, şunları kaydetti:

"Kongre, çalıştay ve kurslara katıldım. Bütün bunların sonucunda pek çok ulusal bazda ödül aldık. 2019'da 'Türkiye'de yılın en başarılı doktoru' ünvanı aldım. Şimdiye kadar 4 kitap ve 150'nin üzerinde makale yazdım. Bunların çoğu 100'ün üzerinde uluslararası alanda belirli büyük dergilerde çıkan makalelerdi. 8 patentim ve bilimsel eserim oldu. Alanımızla ilgili bugüne kadar bütün dünyanın kullandığı birtakım üretimlerim oldu. Mesleğimizi çok severek yapıyorum. Bu başarımın en önemli nedenlerinden biri budur. Mesleğimizi severek yaparken aynı zamanda herkesin evladını kendi evladımız görerek empati ile hizmet veriyorum. Kendi evladıma yapmayacağım bir tedaviyi başkasının evladına yapmadım, yapmam da. Bunun yanında çok özverili ve disiplinli çalışıyorum."

Tıp doktorluğunun meslek olmanın yanı sıra yaşam biçimi olduğunu dile getiren Önen, haftanın 7 günü, 24 saat bu mesleğe ilgi gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Önen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İki evladım doğarken de evimde değildim. Eğitimler peşinde Amerika, Kanada, Almanya, Hollanda, Hong Kong ve İngiltere'de koşturuyordum. Hem mesleği sevip, empati yaparak hem de özveriyle çalışarak mümkün olduğu kadar alanımda fark yaratmaya çalıştım. Bu, yıllara yayılan emeklerimin karşılığı. Yıllar yılı çantamız sırtımızda havaalanlarında o kongreden öbür kursa koştururken 'Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi'ne girmek bizi motive ve mutlu etti. Mardin'in küçük bir mezrasında büyüyüp yalın ayakla tek derslikte okuyarak başlayan serüvenimle dünyanın en etkili bilim insanı olma ünvanını kazanmak beni gururlandırmıştır."

Kendi, ailesi, hocaları ve ülkesi adına mutlu ve gururlu olduğunu dile getiren Önen, bu başarının çocuklara, gençlere örnek olmasını, katkı sunmasını umut ettiğini belirtti.

Önen, "Aslında çok bahanelere gerek yok. İyi niyet ve sevgiyle çok çalışılırsa, disiplinli ve özverili olunursa küçücük bir mezradan Amerika'ya kadar giden bir başarıya imza atılabileceğini gösterdim." dedi.

İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Derya Yanık, Narin Güran davasına katıldı İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Derya Yanık, Narin Güran davasına katıldı

"Bilim yaşam biçimimdir"

"Bilim yaşam biçimimdir." diyen Önen, her gün üretmeye çalıştığını vurguladı.

Önen, bütün çocukların en güzel sağlık hizmetini hak ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu geçici dünyadan göçüp gidene kadar her gün taş taş üstüne koyarak gelecek nesillere, doktor arkadaşlara ve genç kardeşlerimize örnek olmaya ve yeni bir şeyler üretmeye devam edeceğim. Bu vesileyle ülkemizin bilim düzeyini yükselterek verdiğimiz sağlık hizmet kalitesini artırmaya devam edeceğim. Bu süreçte üzerimde emeği geçen başta rahmetli annem ile eşim ve çocuklarım olmak üzere bütün aileme, öğretmenlerime, hocalarıma ve tüm ülke büyüklerime sonsuz teşekkür ediyorum."

Kaynak: AA