DİYARBAKIR - Bugün günlerdir kaygılı bir şekilde aranan Narin Güran ile ilgili "cansız bedenine ulaşıldı" haberiyle uyandık. Günlerdir gündemin en önemli konusu olan minik Narin'in ölü bedeni bugün Eğertutmaz dere yatağında bulunduktan sonra incelemeler için Diyarbakır ATK'ye getirildi ve incelemeler gün boyu devam etti.
Konuyla ilgili ilk resmi açıklamayı Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yaptı. Zorluoğlu 19 gündür süren arama çalışmaları sonucunda Narin'in ölü olarak bulunduğunu doğruladı.
Sonra açıklamalar arka arkaya gelmeye başladı ve ortak talep etkin bir soruşturmanın yürütülmesiydi. Soruşturma dosyasını 3 savcı yürütüyor ve aktarılan son bilgilere göre ATK'de de inceleme çalışmaları devam ediyor.
Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir ve Adli Tıp Kurumu gelen vatandaşlarda gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
Kayıp çocuk vakası Türkiye toplumunda hepimiz açısından süre gelen bir sorun olduğuna dikkat çeken Mehdi Özdemir, "Kayıp çocuk vakasından birisi de Narin. Narin 21 Ağustos'ta kaybettirildi. 19 gün sonra kayıp cansız bedeni bir dere yatağında, bir torba içinde bulundu. Bugün bu aşamada da otopsi işlemleri devam ediyor. Neden bu otopsi işlemi uzun sürdüğünü soracak olursak, cenazenin deforme olmasından kaynaklı olarak kesin ölüm sebebini tespit edilip, yapılacak olan detaylı işlemler neticesinde ortaya konulması içindir. Ve bu işlemler kesin ölüm sebebini ortaya koyduktan sonraki aşamada gerçek failler, maddi gerçek açığa çıkartılsın diye bu incelemeler yapılıyor. Baro Başkanımız Nahit Eren şu anda otopsi işlemlerini takip etmekte. Sürecin bir bütünen esasında gerçek adaletin ortaya konulabilmesi için baromuzun sürdürdüğü hukuk mücadelesinin bir parçası olarak orada, otopsiye refakat etmektedir. Biz Diyarbakır Barosu olarak Narin'nin kaybettirilmesinde sorumluluğu bulunan kişilerin tespitini, yargılanmasını ve cezalandırmasını talep ediyoruz. Bugün itibariyle kayıp bir kız çocuğunun cansız bedenine ulaşmasından sonra 19 günlük kayıp çocuk vakasının ilişkini yürütülen soruşturma işlemlerinin artık kasten insan öldürmenin, planlanarak tasarlanarak işlenmesi ve cansız bedenin kaybettirilmek istenmesi. Yani bir bütünen soruşturma vakalarının izlenmesi ve ulaşmasının engellenmesi amacıyla delillerin karartılması ve gizlenmesi suçu bağlamında bir soruşturma faaliyetinin etkin bir şekilde yürütülmesini, maddi gerçeğin ortaya konulmasını istiyoruz. Biz ilk günden beri ortaya koyduğumuz mücadelemizi bundan sonraki süreç açısından da faillerin tespiti ve yargılanması açısından devam ettireceğiz. Ve bir bütün olarak sürecin sonunda gerçek faillerin cezalandırılması noktasında üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz" dedi.
Artık çocuklarımızı amcalarından dayılarında mı koruyacağız
Narin'in akıbetini her gün takip ettiğini söyleyen, Nuhat Uğurkan da ailesiyle beraber adli tıp binasının önüne geldi ve artık bu yaşananlardan sonra çocuklar için kimsenin ve hiçbir yerin güvenliğinin kalmadığına dair şunları ifade etti: "Yani dediğiniz gibi ülkece sarsıldık hatta tüm dünya Narin'i konuşuyor 19 gündür ve 19. günden sonra cesedinin dere yatağında taşın altında bulunması bir faciadır. Bu bir katliamdır. Türkiye'de zaten son 10 yıl istatistiklerine göre 104 bin çocuk kayıp. Bu 104 bin çocuğu seneye vurduğunuzda bir 10 binin üzeri çocuk kayıp oluyor demektir. Yani bu çocuğun Narin'in diğer çocuklardan farkı yok. Narin, sadece bir simge olduğu bu saatten sonra, çocuklarımıza olduğunca dikkat etmemiz lazım. Demek istediğim şey artık biz kendi çocuklarımızı amcalarından, dayılarından, kendi kardeşlerinden mi koruyacağız, bu aşamaya mı geldik? Ne yapmamız lazım? diye artık düşünmemiz lazım."
Bütün uzmanlarla beraber delillerin ayrıntılı incelenmesi için çalışma yürütüyoruz
Narin'in cansız bedeni üzerinde yapılan incelemeleri, savcı ve uzmanlarla beraber takip eden Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, soruşturmanın başından itibaren dosyanın gizlilik ilkelerine uygun şekilde takip edildiğini belirterek, kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda titizlikle hareket ettiklerini söyledi.
Eren, soruşturmanın sağlıklı ilerlemesi adına zaman zaman gizlilik kararlarının alındığını ve bu durumun eleştirilere neden olduğunu belirtti. Ancak Diyarbakır Barosu olarak soruşturma sürecinin tamamında bu gizlilik ilkesine riayet ettiklerini vurguladı. Eren, "Cumhuriyet Başsavcılarımızla, Başsavcı Vekillerimizle ve soruşturmayı yürüten savcılarımızla ilk günden beri sürekli iletişim halindeydik" dedi.
Narin Güran’ın cansız bedenine bugün ulaşıldığını belirten Eren, sabah saatlerinden itibaren otopsi işlemlerinin titizlikle yürütüldüğünü ifade etti. Eren, "Narin'in bedeni, taşlarla örtülmüş bir şekilde bir torbada bulundu. Torba içindeki tüm eşyalar, Narin'in çantası ve terlikleri de dahil, delil olarak inceleniyor" dedi.
Eren, ön delil toplama işleminin yaklaşık üç saat sürdüğünü ve otopsi sürecinin de devam ettiğini belirtti. "19 gün sonra Narin'in bedenine ulaşıldı, ancak aradan geçen zaman nedeniyle bedenin deformasyona uğradığını gördük," diyen Eren, patolojik ve biyolojik incelemelerin tamamlanması gerektiğini, bu nedenle şu anda ölüm sebebi hakkında kesin bir bilgi verilemeyeceğini kaydetti.
Otopsi sürecinin yaklaşık 13-14 uzmanın katılımıyla sürdüğünü belirten Eren, "Raporların sonuçlarını beklemek durumundayız. Şu an için cinayetin tam sebebi veya ölümün nasıl gerçekleştiği konusunda net bir şey söylemek mümkün değil," açıklamasında bulundu.