DİYARBAKIR

Raşit Ocak: Gündüz olsa helikopter kullanılırdı

Abone Ol

DİYARBAKIR- AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Raşit Ocak, Diyarbakır ve Mardin’deki yangınlar hakkında Amed Times’a özel açıklamalarda bulundu.

Algılar oluşturulmaya çalışılıyor

Ocak algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, “Bir algı meydana getirilmeye çalışılıyor. Meydana getirilmeye çalışılan algı şu. Yangın çıktığı andan itibaren devlet ve hükümet tepkileri olay yerinde yoktu. Vatandaşın yanında yer almadılar ve yüklenebildikleri kadar yüklendiler. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Yangın 20 Haziran 2024 saat 22.15'te meydana geldi. Biz yangını duyar duymaz ilçe başkanımızdan Kaymakam Bey'le görüştük. Olay mahalline gittiğini söyledi. Yaklaşık 11'e doğru olay mahallindeydi Kaymakam Bey. Saat 11.30'a doğru Sayın İl Valimiz olay mahalline geldi. Devletin bütün kurumları, orman müdürlüğünün bütün ekipmanları, olay mahallindeydi. Ben 12.30'a doğru. İlçe başkanımız, teşkilatımız oradaydı, olay mahallindeydi. Devlet ve hükümet yetkileri oradayken bu algıyı meydana getirenler de kimler biliyor musunuz? Olay mahallinde olmayanlar.” İfadelerinde bulundu.

Büyükşehir neden sadece 2 itfaiye aracı gönderdi?

Ocak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 60 itfaiye aracından sadece 2 tanesinin olay yerine geldiğini belirterek belediyeyi eleştirdi.

Ocak “15 kardeşimizin vefat ettiği bir yangına Büyükşehir Belediyesi'nde 60'a yakın itfaiye aracı varken kaç tane itfaiye aracı göndermiş biliyor musunuz? İki tane bunu kendileri açıkladı. DEM Parti'nin resmi Twitter hesabında ‘Devlet ve hükümet bu felakette olduğu gibi hiç vatandaşın yanında olmamıştır’ diye bir beyanları var. Bakın, olay meydana geldikten yarım saat sonra olay yerine Kaymakam, Vali, AFAD geliyor. Yangından iki buçuk saat sonra yangın kontrol altına alınıyor. Ama diyorlar ki devlet ve hükümet yoktu orada. Biz bu algının oluşturulmasına müsaade etmeyiz. Devletimiz hiçbir vatandaşının ayağına taş çarpmasını istemez. Böyle bir olayda devlet bütün imkânlarını kullanmıştır.” İfadelerinde bulundu.

Ocak, gece olduğu için helikopterin kullanılmadığını söyleyerek eleştirilere cevap verdi.

Ocak “Bakın gündüz olsa hiçbir sorun yok. Çok rahat, helikopter çağrılır ve kullanılırdı zaten. Başka yerlerde helikopter kullanıldı. Burada kullanılmaması için bir sebep yok. Tek sebep gece olması ve daha önce keşif yapmaması. Başka bir sebebi yok. Yani teknik şartlardan dolayı helikopter o an kullanılamadı. Ertesi gün bakın başka yerde yine yangın oldu ve helikopterler iki saat boyunca çok rahat şekilde kullanıldı.

Cezalar artırılabilir

İl Başkanı Ocak ayrıca anız yangınları için cezaların artırılması gerektiğini de belirterek şunları söyledi.

“Bu dönemden çok karşılaştığımız şey yangınlar. Bakın 15 canı kaybettik, 15 kardeşimizi kaybettik. Hepimizin içi kan ağlıyor. Hala bu olayın acısını yaşarken, aynı bölgede, başka bir köyde anızını yakan bir vatandaş yakalanıyor. Bundan daha acı bir örnek yoktur bence. Yakalandıktan sonra anız yaktığını da itiraf ediyor. Öyle bir hava koşulunda yaşıyoruz ki, hiç nem yok, hava sıcaklığı 45 derece, otların boyları çok yüksek, en ufak, belki bir cam parçasından bile ateş çıkabiliyor. O yüzden her birimizin gerekli olan tedbirleri almamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda herkese çok iş düşüyor. Ulaşabildiğimiz herkese bu bilinçlenmeyi sağlamamız gerekiyor. Anızlarla ilgili zaten bir ceza var. Hem para cezası anlamında, hem de desteklerinin yaralanmama anlamında. Yeterli midir, değil midir? Belki arttırılabilir. Daha da yaydırıcı olabilir. Bu anlamda gerekli çalışmalar yapılabilir.”

Bizlerde kamuoyu gibi düşünüyoruz

İl Başkanı Ocak son olarak yangının çıkış nedeni ile ilgili iddialar hakkında konuşarak sözlerini noktaladı.

“Görgü tanıklarının ifadeleri var. İlgili kurumun beyanları var. Başsavcılık olayın meydana geldiği andan itibaren bir soruşturma başlattı. İşin en doğrusu o soruşturma neticesinde ortaya çıkacak. Bir ön rapor hazırlandığı ifade edildi. Ön raporun tekrar iade edildiği söylendi. Aynı ekip tekrar rapor hazırlayacak, sunacak, bütün kamuoyuyla paylaşacak. Biz kamuoyu gibi düşünüyoruz. Yani buna sebep olan kimse gerekli cezayı almasını biz de istiyoruz. Ama bilmeden bir kişiyi de, bir kurumu da itham etmek de doğru değil diye düşünüyoruz. Son olarak soruşturma sonucu en doğru cevabı bize verecektir mutlaka. Biz soruşturma sonucunun beklenmesini istiyoruz. O soruşturma sonucunda kim bu işe sebep olmuşsa, kimin ihmali varsa mutlaka orada yazacaktır ve cezalandırılacaktır."