Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma derinleşiyor. Ailesi, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını talep etti. Aile, kızlarının ölümünün cinayet olduğunu savunarak, faillerin bulunmasını istiyor.
27 Eylül’de Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’ndan akşam yemeği sonrası kaybolan Rojin Kabaiş’in cenazesi, 18 gün sonra Molla Kasım Mahallesi sahilinde bulundu. Ölümüne dair yürütülen soruşturma ise gizlilik kararına tabi tutuldu. Ancak kamuoyunda, ölümün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda farklı iddialar gündeme geldi. Ailesi, özellikle cenazede bulunan iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin ve kaybolan eşyaların bu şüpheleri derinleştirdiğini belirtiyor.
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünün ardından yapılan polis soruşturmasında, kütüphanede okuduğu kitapların incelendiğini ve Sait Faik Abasıyanık’ın “Kayıp Aranıyor” kitabının delil olarak kullanıldığını söyledi. Ancak, kitabın Rojin’in okula başlamadan önce Diyarbakır’da okuduğu ve intihar algısı yaratmak amacıyla kullanıldığı iddia edildi. Baba Kabaiş, "Polisler, bu kitabı intihar süsü vermek için kullandılar. Yeni savcıya bu durumu anlattım ve dosyaya eklenmesini sağladım." dedi.
Ailenin girişimleriyle davanın savcısı değişti. Yeni atanan savcı, baba Nizamettin Kabaiş ve anne Aygül Kabaiş’in ifadelerini Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden aldı. Anne Aygül Kabaiş ise, kızının hayalleriyle okula gittiğini ve intihar ihtimalinin kesinlikle doğru olmadığını vurguladı. “Biz Rojin’in katillerinin bulunmasını ve gereken cezayı almalarını istiyoruz.” dedi.
Aile, şüpheli ölümle ilgili gizlilik kararının kaldırılmasını talep ediyor. Soruşturmanın daha şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini savunan aile, faillerin bulunması için soruşturmanın seyrinin nasıl ilerleyeceği konusunda belirsizliklerin devam ettiğini belirtiyor.