DİYARBAKIR- Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bireyin anadilinde yaşamını sürdürmesinin temel bir hak olduğunu ve anadilde eğitimi savunmanın da temel bir görev olduğunu söyledi. Tanrıkulu, “Anadil sorunu sadece Kürtlerin sorunu değildir. Türkiye’de Süryanice, Lazca, Çerkezce, Boşnakça, Rumca gibi birçok dil yavaş yavaş yok olmaktadır” dedi.
Sezgin Tanrıkulu, 2023 Yılı Kasım Ayında TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmaya atfen ana dil ile ile ilgili düşüncelerini aktardı. Tanrıkulu, “ülkemizde eşit yurttaşlık” hakkının sağlıklı ve gerçekçi bir biçimde tanımlanmadığını belirterek 21 Şubat Dünya anadili günü nedeniyle düşüncelerini şöyle aktardı;
“Türkiye'de, bu cumhuriyetin yurttaşları olan Kürtler -ki öyle tahmin ediliyor ki yaklaşık olarak nüfusun beşte 1'ini oluşturuyorlar- ana dilleri sürekli yasaklanmış, ana dil bir korku meselesi haline dönüştürülmüş ve ana dil, cumhuriyet bakımından da hep bir bölünme korkusu halinde taşınmış. Cumhuriyetin 2'nci yüzyılına girdik, maalesef bu korkuları aşamadık, bunların en başında da ana dilin eğitiminde nasıl kullanılacağı meselesi geliyor.
Eğer Kürt sorunu meselesi, Türkiye'de gerçekten şiddet dışında, terör dışında çözülecekse ana dil meselesi diğer meselelerin yanında en temel parametrelerden bir tanesidir ve en alt düzeyde başlayan bu meselede yaklaşık on yıldır, bakın, tam on yıldır 2012'den bu yana bir mesafe kat edilememiştir. Bu, AKP siyasal iktidarının Türkiye'nin Kürt meselesine sonuçta çözüm odaklı bakmadığını, halen devraldığı yasakçı politikaları bir vesileyle yarı tanıma ve yok etme politikalarıyla sürdürdüğünün göstergesidir.”
Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’deki anadil sorununun sadece Kürtlerin sorunu olmadığını belirterek, şöyle dedi;
“Türkiye’de Süryanice, Lazca, Çerkezce, Boşnakça, Rumca gibi birçok dil yavaş yavaş yok olmaktadır. Bireyin anadilinde yaşamını sürdürmesinin temel bir hak olduğunu ve anadilde eğitimi savunmanın da temel bir görev olduğu gerçektir. Yurttaşlarımızın anadillerini eğitimde, sanatta, özel ve kamusal yaşamda kullanmalarının önü açılmalı, anadil ile ilgili fiili ve mevzuattan kaynaklanan tüm engeller kaldırılmalıdır