DİYARBAKIR

Diyarbakır’da sağlık çalışanları şiddeti kınadı

Abone Ol

DİYARBAKIR -Diyarbakır’da 25 Temmuz’da Kadın-Doğum Uzmanı Pelin Değirmenci Ayçiçek'in darp edilmesi sonrası, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınamak amacıyla; Hekim Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği), Hekim ve diğer Sağlık Çalışanları, Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekimsen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Doğum Hastanesi önünde bir araya geldi.

Hekim Birliği İl Temsilcisi Dr. Kemal Noyan, Sağlık Bakanına seslenerek, hekimleri ve sağlık çalışanlarını şiddete karşı koruyacak tedbirlerin hayata geçirilmesi için çağrıda bulundu.

"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda yasalar yetersizdir"

Noyan, hekimlerin her gün farklı sebeplerle şiddet gördüğünü, hakarete uğradığını ve mobbing sebebiyle intihar ettiğini, doğup büyüdüğü ülkede huzur bulamadığı için yurdu terk eden hekimlerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Maalesef, idare ve adalet sistemi hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı duyarsız davranmakta, koruyucu tavır sergilememektedir. Yasal sorumluluklar dışındaki birçok hususta hekimlere dayatma yapılmakta, hekimler arasındaki tükenmişlik hat safhaya ulaşmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda yasalar yetersizdir. Mevcut yasaların uygulanmasında ise eksiklikler mevcuttur. Huzur içerisinde sağlık hizmeti sunulması gereken Hastanelerde güvenlik personellerinin sayısının arttırılmasını istemekten utanmakla birlikte, Mevcut güvenlik personelleri bile kendi güvenliklerini korumada ne yetkin ne de etkindir.”

"Memleketi terk etmenin sorumlusu hekimler değildir"

Karşılıklı saygı ve güvenin tesis edilmediği bir sağlık sistemi içerisinde, günden güne toplumun doktorsuz kalacağı çok açık olduğunu belirten Noyan, şunları ifade etti.

“Sağlık hizmeti zorla verilemez, zorla alınamaz. Hekim ve sağlık çalışanı sayısı arttırılmadan, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında altyapı hazırlıkları tamamlanmadan randevulu sisteme geçilmesinin sorumlusu hekimler değildir. Giderlerse gitsinler denilen memleketi terk etmenin sorumlusu hekimler değildir. Altyapısı hazırlanmamış Sağlıkta Dönüşüm Programının sorumlusu hekimler değildir. Eğitim düzeyi düşük bir toplumda popülist politikaların sorumlusu hekimler değildir. Medya aracılığı ile hekimleri hedef haline getiren olumsuz haberlerin sorumlusu hekimler değildir. Fiziki mekanları uygun olmayan Sağlık kuruluşlarının sorumlusu hekimler değildir. Liyakatsiz, tecrübesiz taşeron personellerin hastanelerde çalıştırılmasının sorumlusu hekimler değildir. Aşırı iş yükü ve tükenmişlik ile karşı karşıya kalmanın sorumlusu hekimler değildir. Toplumsal şiddetin bir uzantısı olan sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenlemelerin uygulanmamasının sorumlusu hekimler değildir. Fazla iş yükünden kaynaklı hastalara yeterince zaman ayırılamamasının sorumlusu hekimler değildir. Aşırı artan hasta sayısına bağlı olarak hastaların bekleme süresinin artmasının sorumlusu hekimler değildir. "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı altında, hekim ile hasta arasındaki ilişkinin "işletme müşteri ilişkisi boyutuna indirgenmesinin sorumlusu hekimler değildir.”

"Sağlık çalışanına uygulanan şiddet, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına alınmalı"

Noyan, sağlıkta şiddete başvuran kişilere sadece adli işlem yapılmaması gerektiğini, aynı zamanda idari hak mahrumiyetine de maruz bırakılmaları gerektiğini vurgulayarak şunları belirtti:

“Hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan kişinin sosyal sigortası, acil haller dışında kısıtlanmalıdır. Şiddete başvuran kişi tutuklu yargılanmalı, ertelemesiz şekilde cezası infaz edilmeli ve toplum sağlığının temini için cezalar üst sınırdan verilmelidir. Sağlık çalışanına uygulanan şiddet, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına alınmalı ve toplum sağlığı güvence altına alınmalıdır.”