Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava Diyarbakır Adliyesi'nde görülmeye başladı.
Narin cinayeti davasında 26 Aralık'ta başlayan ikinci duruşmada, ikinci güne gelindi.
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davanın ikinci duruşmasının ilk günü 14 saat sürdü. Duruşmada, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" istemiyle Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile Narin'in cansız bedeninin bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar yargılanıyor.
Mahkeme Başkanı: Evet Enes gel. Aile yakınlarına söylüyorum geçen seferki taşkınlık yok tamam mı? Sessizce dinleyin.
Enes Güran: Narin’i ben öldürmedim. Kabul etmiyorum. Evdeyim diye ağırlaştırılmış müebbet alacağım diye bir şey yok. Olay günü evdeyim ben.
Nezarethanede her şeyi hatırladım. Ve bildiklerimi anlattım. Gözümdeki morluğa geleyim. Olay günü benim gözüm mor değil. Benim gözüm mor olsa ben hastaneye, kameraların olduğu yere gitmezdim. Kolumdaki ısırığa geleyim. Ben ısırdım. Üçüncü gün kolumu ısırdım. Hakkımı helal etmiyorum jandarmaya. Çoluk çocuktan çıksın. Gerekirse kafamı gövdemden koparın ama bacımla suçlamayın. Ömrümün sonuna kadar cezaevinde kalayım. Benim vicdanım rahattır
"Sayın hakim, kolumdaki ısırığı ben gösterdim, onlar tespit etmedi. Kendim gösterdim. Komutan görünce, cennet görmüş gibi oldu.
İl jandarmaya götürdüler, pantolonuma bakıp 'Burada kan var,' dediler. 'Ne kanı ya?' dedim. Kan değil dedim. Hatta kendisi burada, bu salonda.
Orada kendisine bir şey söylemedim ama burada yüzüne söyleyeyim. “Senin hiçbir şeyden anladığın yok”
O il jandarmada kimse bir şeyden anlamıyor”
"Herkes 'Annesi Enes’i koruyor,' diyor. Annem beni korumuyor. Eğer öyle olsaydı, ikimiz de o saatte evdeyiz derdik. Ama biz böyle bir şey söylemedik. Bugüne kadar hep doğruyu konuştuk. Bir gerçek var:
O saatte gerçekten evdeyim. Baro başkanının söyledikleri birbiriyle uyuşmuyor. Kardeşim bulunduğundan beri herkes 'bakkal kapalı' diyor.
Aile Bakanlığı’na sesleniyorum: Artık biraz gelişin, somut delil bu değildir. Bugün Eren kardeşimi herkes izledi, 6 yaşındaki bir çocuğu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Eline çikolata verseniz bile gerçeği anlatır. Bugün televizyona çıkan birisi kendisine profesör diyor, hiçbir şey bilmediklerini anladım”
"Millet benim telefonumu arayıp şerefime küfür ediyordu, ben de onlara küfür ediyordum. Komutana gidip 'Arayıp küfür ediyorlar,' diyordum, adam çay içiyordu. Be adam, bir kalk, nedir bu? JASAT hiçbir şey yapmadı.
Düşünün, babanız size gelip 'Sen mi yaptın?' diyor. Allah’a havale ediyorum hepsini. Bugün konu bizim namusumuz değil, konu Narin. Kardeşimin üzerine taş bırakan kişinin tahliyesini istiyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi işe gidip gelen adam! 'Neden şüphelenmediniz?' demekte haklısınız. Nevzat’ın oğlu her gece bizimleydi, hatta zorla yemek veriyordu bize."
"Cezaevinde gardiyanlar bana güvenliğim için Ahmet ismini koydular. Müebbet yiyen tutuklular dosyadan dolayı gelip, 'Enes’i tanıyor musun?' diyorlar. Benim Enes olduğumu bilmiyorlar. 'Ne yapacaksınız?' diyorum, 'Sadece konuşacağız,' diyorlar. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz”
Enes Güran: “Nevzat ile ilgili bazı konularda şahitlerim var. Onlarla birlikte ilerde anlatacağım. Hepiniz şok olacaksınız. Anlatacaklarıma. Nevzat ile ilgili. Nevzat Bahtiyar’a döndü. “Nevzat, sana tek bir kelime söyleyeyim” dedi. Ardından Enes Güran, Nevzat Bahtiyar’a dönerek “Kızın” Nevzat Bahtiyar tepki göstermek: “Şerefsizlik yapma” dedi. 2-3 saniyelik gerginlik hemen sonlandırıldı.
Keşke yatağın altındaki keleşi (silahı) alsaydım ve hepsini tarasaydım. Şimdi HTS kayıtlarını çıkardılar. “Evdesin,” dediler, evet evdeyim.
Ben doğruyu konuşuyorum. İşkence yapıldı diyorum, jandarma korkuyor ve kaçıyor. Orada kadın gibi davranan erkekler, kızlar var, ama ben konuşuyorum.
Bana yaptıklarını konuşsalar ya! Takmışlar, “400 dönüm tarla” diyorlar. Diğer mahkemeye kadar sizi iade ederim. 400 dönüm tarla yok!
Ben bacımın mezarına bile gitmedim. Hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum. Benim kardeşim eve gelmedi. Suçsuzum, hiçbir suçu kabul etmiyorum.
Son olarak, keşke ben ölseydim. Herkesi de öldürseydim. Keşke buraya gelmeseydim. Bu iftiraları kabul etmiyorum.
Ben işkence dediğim zaman en büyük komutanları bile karı gibi kaçtı. İl jandarmada 'karı' diyordunuz ya bana, hakaret ediyordunuz ya bana, bakın ben de burada konuşuyorum, erkekseniz gelin.
Enes Güran'ın savunması bitti
Enes Güran'ın savunması sona erdi. Savunmasına avukatı Mahir Akbilek avukatı Mahir Akbilek devam edecek.