Türkiye genelinde etkisini artıran kuraklık, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere birçok bölgede endişe verici boyutlara ulaştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2025 verilerine göre, Diyarbakır’ın da aralarında bulunduğu Orta Anadolu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağışlar normalin yüzde 90 altında seyretti. Bu durum, özellikle yeraltı su kaynaklarında ciddi bir gerilemeye yol açtı.
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi ve Biyoçeşitlilik ile Çevre Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Amida Haber’e yaptığı değerlendirmede, yağışların azalmasıyla birlikte yeraltı sularının da alarm verdiğini ifade etti. “Mevcut tabloyu geçici yağışlarla normal görmemeliyiz. Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte kuraklık artık geçici bir kriz değil, kalıcı bir gerçeklik haline geliyor” diyen Kılıç, Diyarbakır'ın yakın gelecekte ciddi bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.
Tarımda Dönüşüm Şart
Prof. Dr. Kılıç, kuraklıkla mücadelenin en etkili yollarından birinin tarım alışkanlıklarının değiştirilmesi olduğunu belirtti. “Buğday, hububat ve yoğun su tüketen sebzeler gibi ürünlerden vazgeçilmeli. Modern sulama tekniklerine geçiş yapılmadığı sürece mevcut kaynaklar uzun vadede sürdürülebilir olmayacaktır” ifadelerini kullandı. Kılıç, damla sulama ve yağmurlama gibi sistemlerin, tarımsal sulamada geleneksel yöntemlere göre çok daha verimli olduğunu hatırlattı.
Yeraltı Suları Kritik Eşiğe Ulaştı
Kuraklık nedeniyle birçok çiftçinin ve kurumun yeraltı sularına yöneldiğini belirten Kılıç, bu durumun kaynaklar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyledi. “Şu anda herkes yeraltı sularına yönelmiş durumda. Ancak bu kaynaklar da sınırlı. Bilimsel yöntemlerle ve sürdürülebilir politikalarla hareket etmezsek, Diyarbakır gibi şehirlerde su krizi kaçınılmaz hale gelir” uyarısında bulundu.
