Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatının (UCLG-MEWA) Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı ikinci gününde devam ediyor. Toplantı kapsamında “Üst Düzey Diyalog: Küresel Gündemlerin Sosyal Etkisi” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi AkademisiVakfı (WALD) Direktörü Hülya Alper’in yaptığı oturuma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Genel Sekreteri Suat Yıldız (Çevrim içi), Nablus Belediye Başkanı Husam Shakhshir, Güney Afrika Yerel Yönetimler Birliği Başkanı (SALGA) & UCLG Eş Başkanı Bheke Stofile (Çevrim içi), Dannieh Belediyeler Birliği Başkanı & UCLG-MEWA Onursal Başkanı Mohamed Saadie (Çevrim içi) ve Eyyübiye Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Mehmet Cengiz konuşmacı olarak katıldı.
Eş Başkan Bucak: Umarım rüyanız bir an evvel gerçekleşir
Oturumda konuşan Eş Başkan Bucak, katılımcıları selamlayarak, “Biz de bir inanış vardır, bir şehirde ve bir evde ilk defa gece uyuyorsanız, o gece gördüğünüz rüya gerçekleşecektir. Umuyorum ki dün gece Diyarbakır’da misafir ettiğimiz konuklar, Ortadoğu’da ve dünyada bir barışın rüyasını görmüştür. Ve umarım bu rüya bir an evvel gerçekleşir” dedi.
‘Çatışmaların artması kaygı verici’
Ankara’da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden ve yaralananların olduğunu belirten Bucak, ülkede bu gibi olumsuz ve çatışma dönemlerinin artmasının kaygı verici olduğunu kaydetti. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılar için de acil şifalar dileyen Eş Başkan Bucak, “Az önce Lübnan ile online bir bağlantı kurduk. Ancak İsrail’in saldırısı sonucu Lübnan’da yaşamını yitirenler için bir taziyeye gidecek konuşmacımızı dinledik. Bu anlamıyla Lübnan halkının ve konuşmacımızın da başı sağ olsun” diye konuştu.
‘Diyarbakır halkının sesine kulak vermek gerekiyor’
Bugün her zamankinden daha fazla Ortadoğu ve dünyada barışı inşa etmeye ihtiyaçlarının olduğunu ifade eden Bucak, Diyarbakır’ın sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda siyasal birimiyle önemli bir kent olduğunu söyledi. Türkiye’nin siyasi tarihinin önemli kentlerinden biri olan Diyarbakır’ın bu özelliğini bugüne kadar koruduğunu kaydeden Bucak, bu kadar önemli bir kentte halkın sesine kulak verilmesi gerektiğini ifade etti. Bucak, şöyle konuştu: “Kentin sokaklarında dolaşırken, bu halkın birlikte yaşama ve barış arzusuna kulak tıkayacak hiçbir yapı yoktur. İnan ki Diyarbakır halkının en önemli arzusu, birlikte yaşama ve barış arzusudur. Bu anlamıyla bizlere, yerel yönetimlere bu arzuya kulak vermek ve barışı yerellerde inşa etmek düşmektedir. Elbette bu ses, farklı şehirlerde farklı biçimleriyle duyulur. Kadınlar eşitlik ve adalet, çocuklar ve gençler ortak bir gelecek, halklar, yaşadıkları/doğdukları yerde doymak ister. Ve bir arada ve özgürce yaşamak talebi böyle dillendirilir. Yerel yönetim temsilcileri ve yöneticileri olarak bizlerin bu sese kulak vermek zorundayız.
‘Barış acil bir ihtiyaçtır’
Toplumsal barış, her ne kadar soyutlaştırılmaya veya anlamı bulanıklaştırılmaya çalışılsa da, merkezi siyasetin olduğu kadar, hatta belki de daha fazla yerel yönetimlerin gündeminde olması gerektiğini belirten Bucak, “Bu noktadan alarak konuşmamın içeriğine geçecek olursam. ‘Küresel Gündemlerin Sosyal Etkisi’ başlığı altında, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 16’ncısı, yani ‘Barış ve Güçlü Kurumlar’ hedefini konuşmamın merkezine almak istiyorum. Barış, diğer sürdürülebilir kalkınma amaçlarını da kapsayan, her birini kesen ve hatta hepsinin ön koşulu olan acil bir ihtiyaçtır. Bu amaç, barışçıl ve kapsayıcı toplumların inşasının, hukukun üstünlüğünün ve her düzeyde etkili, hesap verebilir kurumların güçlendirilmesinin küresel bir taahhüdüdür. Ancak bu hususta, küresel tabloya bakacak olursak, ne yazık ki son yıllarda demokrasinin zayıflatıldığına, hukukun üstünlüğünün aşındığına, sağcı, otoriter ve kadın düşmanı politikaların arttığı ve kutuplaştırıcı siyasetin küresel gündemleri belirlediğini görüyoruz. Orta Doğu özelinde ise, Filistin ve Kürt meseleleri etrafında şekillenen derin bir siyasi ve insanlık krizi halini alan kesintisiz çatışmanın, savaşın ve soykırımın hüküm sürdüğü ve bölge halklarının bedelini ağır bir şekilde ödediği bir tablo ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘Eğitime, istihdama ve kalkınmaya yatırım yapılmıyor’
“Kaynakların adil ve eşit bir şekilde paylaşımı bu ortamda mümkün mü?” diye soran Eş Başkan Bucak, şunları kaydetti: “Ne yazık ki hem merkezi hükümetlerin küresel ölçekte hem de yerel yönetimlerin odağında halkların ve toplumların, toplumsal yaşamını ve bir arada bulunmasını kolaylaştıracak eğitim, istihdam, kalkınma, kültür ve tarihe yatırım yapılmamaktadır. Yatırım savunma politikalarına, bütçelerin çoğu savaş politikalarına yatırılmaktadır. Böyle bir küresel ve Ortadoğu düzeninde barışı inşa etmek çok zordur.”
‘Yerel yönetimlerin kadınlar için yapacağı çok şey var’
Yereldeki barışın, sivil toplumun barışı inşa edecek her bir küçücük hücrenin büyütülmesi gerektiğini kaydeden Bucak, şöyle konuştu: “Bizler Diyarbakır'da yerel yöneticiler olarak neyi önermekteyiz? Neden barışçıl ve kapsayıcı bir yerel yönetimler sürdürebiliriz ve bunu nasıl sürdürebiliriz diye konuşmak istiyoruz. Biz toplumsal barışa dönük atılabilecek somut birkaç belediyecilik örnekleri sunmak istiyoruz. Bizler bütün hizmetlerimizde çok dilliliği esas alırsak, çok dilli kreşler, çok dilli çağrı merkezleri, çok dilli çözüm noktaları oluşturursak, kendilerini ana dillerinde ifade edecek bu coğrafyanın kadim haklarına Kürtlere, Ermenilere, Süryanilere bu çok dilli hizmeti sağlayabilirsek ve bu kurumsal girişimlerimizi büyütebilirsek, işte toplumsal barış için önemli bir adım atmış oluruz. Bizler yine kadın kentleri diyorsak ki, kadının özgürlük mücadelesi görülmeden bu topraklarda, Ortadoğu'da ve dünyada bir barıştan söz etmek mümkün değildir. O sebeple yerel yönetimler olarak kadın kentleri diyorsak şayet bunun altını doldurabilmemiz gerekir. Nedir bu? Yerel yönetimlerin yapabilecekleri çok önemli şeyler var. Sokak aydınlatmaları, kent içi ulaşım ağları, duraklar, parklar, yeşil alanlar, kamu binaları… Bunların hepsini kadınların erişimine açabilecek ve bunları teknik tartışmaların içine sıkıştırmadan kadın özgürlükçü bir perspektifle inşa edebilmek mümkün. İşte o zaman da toplumsal barış için kadın perspektifiyle bir adım atmış oluruz.”
‘Halkların işbirliğini geliştirelim’
Küresel sermaye, iktidarlar ve aklın toplumlar üzerinde yarattığı sonuçları hatırlatan Bucak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizler de burada bir çağrı yapmak istiyoruz ve diyoruz ki, gelin bu küresel iktidarlara ve akla karşı halkların işbirliğini, halkların diplomasisini daha çok geliştirelim. Diyarbakır bugünden itibaren Nablus'un kendisine nasıl benzeyen bir kent olduğunu bir kere daha anlasın ve Nablus'ta yine Diyarbakır'ın sokaklarının Nablus'a ne kadar benzediğini ve aynı hoşgörü ortamında nasıl toplumlar ve halklar için bir kent yaratmak istediği gerçeğini birlikte deneyimleyerek görebilsin.”