DIYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 813. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katıldı.

Eylemde, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Batman’da 4 Eylül 1993’te katledilen DEP Milletvekili ve derneğimiz üyesi Mehmet Sincar’ın failleri soruldu.

Faili meçhul cinayetleri incelerken öldürüldü

Eylem1

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz şunları söyledi: “Yıllardır bu mekanlarda 90’lı yıllarda gözaltında zorla kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerin hikayelerin hikayelerini paylaşıyoruz. 4 Eylül 1993 tarihinde DEP milletvekili Mehmet Sincar bölgede yaşanan gözaltında kaybetmeler ve faili meçhul cinayetleri bir parlamenter olarak incelemek için Batman’da bulunduğu sırada gerçekleşen saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Aradan geçen 31 yıla rağmen bu suçun failleri henüz gerçek anlamda bir yargılamaya maruz kalmadılar. Açılan bir dava var, uzun süredir sürüncemede bırakılıyor. Bu tarz insanlığa karşı işlenen suçlarda, siyasi sorumluların, bu suçu organize edenlerin de gerçek adaletin sağlanması için yargı önüne çıkması gerekiyor.”

Diyarbakır’da sağanak etkisiyle trafik aksadı Diyarbakır’da sağanak etkisiyle trafik aksadı

Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar ise Kürtçe olarak şöyle konuştu: “Mehmet Sincar 31 yıl önce Batman’da katledildi. Mehmet Sincar kimdi? 1991 yılında büyük bir oy oranıyla Mardin Milletvekili seçildi. Mecliste İnsan Hakları Komisyonu üyesi oldu. Birinci işi insan hakları alanında çalışmak oldu. Sokaklarda öldürülen insanlarımız için adalet arıyordu. Batman, Diyarbakır, Mardin’de insanlar öldürülüyordu. Bu kanı durdurmak istedi ancak onu da öldürdüler. İnsan Hakları Haftasında öldürüldü. Bunu katliamı yapanlar hiçbir şeyi tanımıyor. Ne insanlıktan anlıyorlar, ne insanlığı tanıyorlar. Bir dava açıldı, devlet görevini hiçbir şekilde yapmadı. Biz, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle bu katillerin ortaya çıkarılmasını istedik. Katil bir kişi değildi. İki silahla katledildi. Otopsi raporunda var bu. 10 metre ilerisinde karakol var, vekil öldürüldüğünde kimse yok orda. Herkes bilsin burada bulunanların hepsi Mehmet Sincar’dır. Hepsi anneleri, kardeşleri, arkadaşlarıdır. Kimsesiz değiller. Sivil toplum örgütleri, partileri var. Ne olursa olsun mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Ardından DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin de şunları söyledi: “Onlarca yıldır işlenen faili belli cinayetlerin aydınlatılmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bir sistem düşünün ki yüzyıldır çözmesi gereken bir meseleyi, imha ve inkar ile çözmeye çalışıyor. Asla başarılı olmuyor. 90’larda hukuku, özgürlüğü ve demokrasiyi savunanlar faili belli cinayetlere kurban gidiyordu. Sonrasında bir hukuk tiyatrosu ortaya çıkıyordu. Bu suçlar aydınlatılmaması için ne gerekiyorsa o yapılıyordu. Günümüzde hala değişen bir şey yok. 31 yıl önce Mehmet Sincar öldürüldü, bir arpa boyu yol alınamadı. Çünkü faillerin korunması gerektiğini düşünen bir sistemle karşı karşıyayız. Hukuk tamamen yok edilmiş. Bu süreçten ülkenin bütün halkları etkilenmektedir.”

Bu suçların zaman aşımı yoktur

Eylem2

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ömer Saman, Mehmet Sincar’ın hikayesini okudu. Saman, “Mehmet Sincar, 1953 yılında Mardin’in Ömerli ilçesi İkipınar köyünde dünyaya gelir.  İlkokulu doğduğu köyde, ortaöğrenimini Mardin’de tamamladıktan sonra lise eğitimi için Adana’ya gider. 1973 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’ni kazanır ve 1978 yılında mezun olur. Sonrasında öğretmen olarak Dersim’e tayini çıkar. Yaklaşık olarak bir sene çalıştıktan sonra, Maraş katliamı boykotu nedeniyle sürgün edilir. Sürgün edildiği ilçede sağcı gruplar tarafından tehditlere ve saldırılara maruz kalır ve daha görevine başlamadan ailesinin yanına dönmek zorunda kalır. Sincar, 1991 yılında Demokrasi Parti’den milletvekili seçilmiştir. Derneğimiz üyesi olan Sincar, dönemi itibariyle Mecliste özellikle bölgedeki faili meçhul cinayetler, JİTEM, Hizbullah’ın gerçekleştirdiği katliam ve cinayetlere ve köy korucularının saldırılarına karşı aktif çalışmalarda bulunmuştur. Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın, Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın “faili meçhul” bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği Batman’da, İl Örgütü yöneticileri olan Metin Özdemir ile birlikte 4 Eylül 1993 tarihinde Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırıda katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti. Türkiye’de 90’lı yıllar, OHAL rejiminin yürürlükte olduğu, zorla kaybetme, yargısız infaz ve faili meçhul cinayetler gibi insanlığa karşı suçların yaygın ve sistematik bir saldırının bir parçası olduğu dönemdir. O dönemde yaşanılan ağır insan hakları ihlalleri ile ilgili açılan soruşturma ve dava dosyaları, zaman aşımı devreye konularak adliye raflarında çürümeye bırakılmakta, dosyalar kapatılmaya çalışılmaktadır. Bunun son örneklerinden biri de üyemiz Mehmet Sincar’ın dosyasında karşımıza çıkmaktadır. Dosya, zaman aşımı ile karşı karşıyadır. Bilindiği üzere zorla kaybetme, yargısız infaz ve faili meçhul cinayetler gerek uluslararası insan hakları hukuku gerek uluslararası ceza hukuku sözleşmelerinde, suçun nitelikleri itibariyle insanlığa karşı suç olarak tanımlanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. Maddesinin 2. Fıkrasında insanlığa karşı işlenen bir fiil nedeni ile evrensel hukuk kurallarına göre fail/failler her zaman yargılanabilir, cezalandırılabilir, zaman aşımı söz konusu olamayacaktır" dedi.

Tüm faili meçhulerin akıbeti ile ilgili adil bir sonuç elde edilene kadar, mücadelenin süreceği ifade edilirken, kurbanların anısına saygı için yapılan oturma eylemiyle etkinlik sona erdi. 

Kaynak: Haber Merkezi